Siirt Eyyam-ı Bahur Etkisi Altında! Uzmanlardan Kritik Uyarı, Bu Saatlerde Dışarı Çıkmayın

Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Uzmanı Prof. Dr. Şermin Tağıl, ağustos ayının başında eyyam-ı bahur sıcaklarının etkili olacağını ifade ederek, bu dönemde Doğu Akdeniz'de yaşanacak alçak basınç nedeniyle kısmen yağışlı geçme olasılığının yüksek olduğunu belirtti. Prof. Dr. Tağıl, Türkiye'nin dünya genelinde en hızlı ısınan ve iklim krizinin en şiddetli yaşandığı bölgelerden birinde bulunduğunu vurguladı.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, Türkiye'de son 13 aydır Ege Bölgesi başta olmak üzere birçok bölgede sıcaklık rekorları kırıldı. Prof. Dr. Tağıl, özellikle geçen yılın haziran ayından itibaren dikkati çeken sıcaklık artışlarının son dönemde bazı bölgelerde mevsim normallerinin 10 derece üzerine çıktığını belirtti.

Ülke genelinde kuraklığın en şiddetli seviyeye ulaştığını ifade eden Prof. Dr. Tağıl, Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, 22 Temmuz'da küresel ortalama yüzey sıcaklığının 17,15 dereceyle rekor kırdığını hatırlattı. Türkiye'de yeterli yağış alamayan bölgelerin, yüksek sıcaklıklarla birlikte kuraklık alarmı verdiğini belirtti.

Prof. Dr. Tağıl, yaz mevsiminin en sıcak ve boğucu günlerini tanımlayan eyyam-ı bahurun 31 Temmuz-7 Ağustos tarihleri arasında yaşanacağını söyledi. Bu yıl, bu dönemin sıcak fakat Doğu Akdeniz'de yaşanacak bir alçak basıncın etkisiyle kısmen yağışlı geçme olasılığı yüksek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tağıl, kavurucu sıcaklıklar ve kuvvetli rüzgarların orman yangınlarını kaçınılmaz hale getirdiğini belirtti. Diğer yandan, şiddetli sağanak yağışların bu yazın başında öngörüldüğü gibi etkili olmaya devam ettiğini söyledi.

Prof. Dr. Tağıl, Türkiye'de hava koşullarında yaşanan aşırılıkların en önemli nedenlerinden birinin, son 13 aydır mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar yaşanması ve atmosferin buna bağlı olarak nem tutma kapasitesinin artması olduğunu belirtti. Isınan yeryüzünün termal konveksiyonları kolaylaştırarak yağmur bulutlarının oluşmasına ve yağışın düşmesine neden olduğunu ifade etti. Kuzeybatıdan ve kuzeyden giren daha serin hava kütlesi ile sıcak hava kütlesinin karşılaşmasının, nemli havanın soğumasına ve yağmur, dolu veya sağanak şeklinde yağışlara yol açtığını belirtti.

Bu durumun sadece Türkiye için değil, tüm Akdeniz Havzası için benzer şekilde gerçekleştiğini vurgulayan Prof. Dr. Tağıl, iklim krizinin etkilerini azaltmak ve adaptasyon stratejileri geliştirmenin her zamankinden daha büyük önem taşıdığını söyledi.

(Haber Merkezi)