Pluxee Türkiye sponsorluğunda PERYÖN CHRO buluşması gerçekleştirildi

İSTANBUL (AA) - Pluxee Türkiye'nin sponsorluğunda organize edilen "PERYÖN (Türkiye İnsan Yönetimi Derneği) CHRO (İnsan Kaynakları Direktörleri) Buluşması"na 20'den fazla sektörden 35 insan kaynakları yöneticisi katıldı.

Şirketten yapılan açıklama CHRO buluşmasındaki konuşmasına yer verilen Pluxee Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü (CHRO) Feride Düzduran Gündüz, Pluxee'de insanı ve dolayısıyla çalışan bağlılığını, işin kalbine koyduklarını belirtti.

İnsan sürdürülebilirliği ve çalışan bağlılığının yeni dönemde her zamankinden daha da önemli olduğunu vurgulayan Gündüz Pluxee'nin dönüşüm hikayesinde, isimlerinin sonundaki "ee" harflerinin "employee engagement" yani çalışan bağlılığını temsil ettiğini kaydetti.

Gündüz, "Yeni dönemde de dijital platformumuz aracılığıyla çalışan bağlılığı ve deneyimiyle ilgili insan kaynakları profesyonellerinin hayatını kolaylaştıran çözümler üretmeye devam edeceğiz. Bu çözümleri üretebilmek içinse siz değerli İK profesyonellerinin görüşleri bizim için çok önemli. Bu tarz buluşmalarda fikir alışverişleri yaparak çalışan dünyasının nabzını daha yakından tutmayı ve sizleri, yaşanacak yeni gelişmeler ve trendlerle ilgili bilgilendirmeyi hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

PERYÖN Danışma Kurulu Üyesi Çağlayan Aktaş da buluşmada çalışan bağlılığının zihin kodlarına değinerek, araştırmalara göre, işine gerçekten kalpten isteyerek gidenlerin oranının sadece yüzde 13 olduğunu aktardı.

Aktaş, çalışan bağlılığı, performansın 1 numaralı formülü olduğunu aktararak, "Bu yüzden bağlılığın algoritmasını anlamak gerekiyor. Bunun için en etkili yol ise çalışanın zihin kodlarını çözmek." ifadelerini kullandı.

İnsanların hayatında başa çıkmaya çalıştığı en büyük zorluğun belirsizlik olduğuna değinen Aktaş, şunları kaydetti:

"İnsan hayatında hep bir anlam arıyor. Kurumlar olarak bizim de çalışanlarımıza şirketteki geleceğine, kariyerine dair bilgileri net bir şekilde veriyor olmamız önemli. Ancak bu sayede çalışan bağlılığını yakalayabiliriz. 'Şirket için bunu yaparsan süper olur. Şirket olarak senden bunu bekliyoruz.' gibi cümleler kuruyoruz ancak hiçbir beyin şirketi düşünmez. Önceliği her zaman kendidir. Gençleri de işte tam da bu yüzden kaybediyoruz. Zira hayallerini, anlamını kaybeden şirketten de kopar."