Diyarbakır'daki kazıda Hristiyan din adamlarına ait olduğu değerlendirilen 2 mezar bulundu
DİYARBAKIR (AA) - ÖMER YASİN ERGİN - Diyarbakır'ın Eğil ilçesindeki kalede yürütülen arkeolojik kazılarda Hristiyan din adamlarına ait olduğu değerlendirilen 2 mezar tespit edildi.
Kur'an-ı Kerim'de isimleri geçen Zülkifl ve Elyesa peygamberlerin defnedildiğine inanılan, Kralkızı Baraj Gölü, su sarnıçları ve tarihi yapısıyla da ilgi gören ilçede 2021 yılında başlatılan arkeolojik kazılar sürüyor.
Üç tarafı derin vadilerle çevrili, bir tarafı ise oyularak yekpare kaya üzerine oturtulan Eğil Kalesi'ndeki kazılar Dicle Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Vecihi Özkaya başkanlığında yürütülüyor.
Kazılar, duvarlarında çok sayıda haç sembolünün bulunduğu yaklaşık 1900 yıllık kaya kilisenin çevresinde yoğunlaştı.
Kilisenin alt kısmında duvarlarında farklı haç motifleri bulunan ve ayinlerin yapıldığına dair izler tespit edilen 2 mezara ulaşıldı.
- "Alanın bir 'kilise kompleksi' haline dönüştürüldüğünü gördük"
Kazı Başkanı Prof. Dr. Özkaya, AA muhabirine, Eğil Kalesi'ndeki arkeolojik kazılarla hem ilçenin hem de Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kültürel değerlerini ortaya çıkarmaya çalıştıklarını belirtti.
Eğil'in Müslümanların yanı sıra Hristiyan ve Yahudi inancı açısından da önemli olduğunu ifade eden Özkaya, kazılarda Hristiyanlara ait değerleri ortaya çıkardıklarını söyledi.
Bu yıl çalışmaları duvarlarında çok sayıda haç işaretinin bulunduğu yaklaşık 1900 yıllık kaya kilisenin çevresinde yoğunlaştırdıklarını dile getiren Özkaya, şöyle konuştu:
"Çalışmalarımızda alanın sadece bir kaya kilise olmadığını aynı zamanda kilise ile bağlantılı olarak bir kilise kompleksi haline dönüştürüldüğünü gördük. Alanın alt tarafında etrafı dini mimariye uygun şekilde inşa edilmiş 2 mağara tespit ettik. Kaya kilisesindeki mezarın Hristiyan azizlerinden birine ait olma ihtimali bizi bu alana yoğunlaştırdı. Yaptığımız araştırmalar, milattan sonra 1. yüzyıl ile 6. yüzyıl arasında söz konusu kilisenin bölge ve tüm Hristiyan dünyası için önemli bir merkez olduğunu ortaya koydu. Bu konudaki öngörülerimizi doğrulayan verilere de ulaştık. Kilisede gömülü azizin Ermeni kayıtlarına göre milattan sonra 50 yılında Bingöl bölgesinde katledilmiş olan aziz Thaddeus'a ya da yerel ismiyle Mar Addai'ye ait olabileceği güç kazanmakta. Verilerimiz bu yönde yoğunlaşmaktadır. Aziz Thaddeus'un Hz. İsa'yı gördüğü ve ondan emir aldığı, emirlerini tebliğ ederken Bingöl bölgesinde katledildiği ve buraya gömüldüğüne dair bilgiler var. Kaya Kilisesi olarak adlandırılan geniş bir alanın Aziz Thaddeus'a ait olabileceği yönünde bazı kayıtlar ve veriler elde ettik."
- "Mağaralar ayin düzenlendiğine dair birçok özellik barındırmaktadır"
Mezarların doğal görünseler de insan eliyle şekillendirildiklerini belirten Özkaya, özellikle giriş kısmında bazı duvarlar örülerek, alanın muhafaza edildiğinin görüldüğünü söyledi.
Özkaya, şu bilgileri paylaştı:
"Mağaralar, içinde ayinler düzenlendiğine dair is ve adak yerleri gibi birçok özellik barındırmaktadır. Bu mağaraların içindeki kalıntılar, duvarlara işlenmiş haçlar ve ayinlerin yapıldığına dair izler, buraların aziz Thaddeus kategorisinde değerlendirilebilecek insanlara ait mezarlar olabileceğini düşündürdü. Bu nedenle Hristiyan azizlerinin burada gömülü olduğu konusunda bize fikir vermektedir. Alanın tarihi günümüzden en az 1900 yıl, mezarların ise 1900 ila 1600 yıl öncesine ait. Mezarlarda yaptığımız incelemelerde alanın doğal haliyle bırakıldığını belirledik. Duvarlara işlenmiş haçların biçimleri ve sembollerden hareketle mezarlarda yatanlar 'kutsal kişiler' olabilir."
Alandaki "aziz" mezarlarının varlığının Hristiyan dünyası için önemli olduğuna işaret eden Özkaya, mezarların geçmişte oldukça önemli olduğunu vurguladı.
Özkaya, "2024 yılında kaya kilisesi çalışmalarımızı bir sonuca ulaştırıp saray baş kule kazılarına başlayacağız. Eğil Kalesi'nin tamamı bütün değerleriyle, dönemleriyle birlikte çalışmamızın hedefinde. Eğil'in tamamını kültür, tarih, uygarlık ve turizme kazandıracağız." ifadesini kullandı.
Çalışmalarda en erken Hristiyanlık dönemine ait izler saptadıklarını anlatan Özkaya, bundan sonraki çalışmalarda da en erken İslam izlerini tespit etmeye çalıştıklarını belirtti.