Mahmut hoca 20 yıllık sanat birikimini sergileyecek mekan arıyor
Diyarbakır'da bazalt taşlarından, kurumuş ağaç kütüklerinden, atık metal parçalardan sanatsal ürünler hazırlayan 71 yaşındaki emekli öğretmen Mahmut Nurettin Medyelioğulları, 20 yıllık birikimi olan 500'ü aşkın eserini sergilemek için mekan arıyor.
Merkez Sur ilçesinde yaşayan, uzun yıllar Fransızca öğretmenliği yapan Medyelioğulları, 2004 yılında emekli olduktan sonra bobinaj ustası babasından kalan 15 metrekarelik dükkanda bir çekiç ve bir iskarpela ile bu alanda hiçbir eğitim almadan, duyduğu ilgi üzerine bazalt taşını şekillendirmeye başladı.
Bu alandaki yeteneğini keşfeden Medyelioğulları, zamanla Karacadağ'ın eteklerinden topladığı ya da sokaklarda bulduğu bazalt taşlarını, doğada gördüğü kurumuş ağaç kütüklerini, eski terazilerde kullanılan metal kilolukları birbirinden farklı figürde ve çeşitte sanat eserine dönüştürdü.
Emektar usta, 20 yılda hazırladığı 500'ü aşkın eserini sergilemek istiyor.
- "Geri dönüşüme de katkı sunuyorum"
Medyelioğulları, AA muhabirine, emekli olduktan sonra hiçbir eğitim almadan tamamen merakla ve el becerisine duyduğu güvenle başladığı bu sanatta 20 yılı tamamladığını söyledi.
Kullanılmayan, atık durumdaki malzemeleri sanat eserine dönüştürdüğünü ifade eden Medyelioğulları, "Aynı zamanda geri dönüşüme de katkı sunuyorum." dedi.
"Sağdan soldan bulduğum kullanılmayan taş, kütük ve metallerle bir şeyler yapmaya çalıştım. Evim sobalıydı. Yakılacakları yakar, böyle farklı olanları içinden çıkarırdım. Odun parçaları, atık malzemeler, topladığım şeyleri değerlendirmiş oldum aslında." diyen Medyelioğulları, sokakta insanların ayağıyla kenara ittiği taşları dükkanda işleyip sanat eserine dönüştürdüğünü belirtti.
- "Bu eserlerin sergilenmesini istiyorum"
Büyük emek, sabır ve uğraş sonucu hazırladığı bu eserlerin görülmesini, yaptığı eserlerin müze veya geniş mekanda sergilenmesini istediğini aktaran Medyelioğulları, 20 yıldır bu işi yaptığını, ahşap, metal ve taştan 500'ün üzerinde eser hazırladığını ifade etti.
Mahmut Nurettin Medyelioğulları, sözlerini şöyle tamamladı:
"Diyarbakır'la ilgili motifler, minyatürler, başlangıçta zaten onlarla başladı. Dört ayaklı minare, çan kulesi, aslan ve boğa figürlü kabartmalar, çift başlı kartal, bunların hepsini yaptım. Kilo taşlarından 12 eser yaptım. Mesela Ulu Camisi'nin şadırvanları gibi Diyarbakır'da kürsü, taht dediğimiz oturaklardan bir düzineyi tamamladım. Artık bulunmuyor zaten o kilo taşları da. Çok zor olmasına rağmen büyük keyifle yapıyorum ve bu işin ticaretini de yapmıyorum ama bunların dağılmasını da istemiyorum, o yüzden satmadım. Bir daha günümüzde bunları bir araya getirecek kimse zor bulunur.
Bunları hem sergileyip hem bu işin eğitimini verecek geniş mekan olursa, bu da benim son isteğim artık. Ölüp gitmeden önce bunları görmek istiyorum. İşte bu da geleceğe miras. Yani hep eskiden kalanları mı miras olarak göreceğiz? Bugünden de geleceğe miras bırakacağız."
(AA)