Tarzan Rıfkı’ya Konu Olan Siirt’te Artık Kiralar İstanbul’a Rakip

Natuk Baytan’ın senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı, başrolünde Kemal Sunal’ın yer aldığı bu filmde, Siirt’in adı birkaç kez geçiyor. Film, sevdiği kadın tarafından terk edilince ormana yerleşen bir adamın hikayesini anlatırken izleyiciyi hem güldürüyor hem de düşündürüyor.

Filmin bir sahnesinde, sevdiği kız Gül’ün evlilik talebi üzerine kiralık ev arayan Rıfkı, kapı kapı gezip kiralık ev sahipleriyle pazarlık yapar. Rıfkı, uzun süren arayışları sırasında çeşitli komik olaylar yaşar. En son gittiği bir emlakçıda kendisine uygun bir ev aradığını belirten Rıfkı, burada da şaşırtıcı anlar yaşar.

Emlakçı, boğaz kenarında aylık 1 buçuk milyon lira kira ücreti bulunan bir villadan bahseder. Bu yüksek fiyatı duyunca şaşıran Rıfkı, daha ucuz bir ev talep eder. Emlakçı, aylık 300 bin lira kira ücreti olan denizden uzak bir evi önerir. Ancak bu fiyat da Rıfkı’ya pahalı gelir ve daha da ucuz bir ev talebinde bulunur.

Emlakçı, Rıfkı’nın bütçesine uygun bir ev bulamayacağını anlayınca dalga geçerek “Var, aylık 25 bin lira.” der. Bu fiyatı uygun bulan Rıfkı, “Ev nerede?” diye sorar. Emlakçı, “Siirt’te” olduğunu söyler. Rıfkı cebinden parayı çıkaracakken tekrar “Nerede?” diye sorar ve emlakçı tekrar “Siirt’te” cevabını verir. Kendisiyle dalga geçildiğini anlayan Rıfkı, emlakçının boğazına sarılır ve filmin ilerleyen sahnelerinde kiralık ev aramaktan vazgeçerek sevdiği kızdan ayrılıp ormana yerleşir.

Bugünün Siirt’i: Dudak Uçuklatan Kiralar

Yıllar önce filmlere konu olan Siirt’te, bugün kiralar adeta dudak uçuklatıyor. Artık Siirt’te bazı mahallelerde kiralık evler 20 bin lirayı geçmiş durumda. Bu durum, Siirt’in ekonomik ve sosyal yapısının nasıl değiştiğini ve kentin nasıl büyüdüğünü gözler önüne seriyor.

Bu değişim, yıllar önce filmlerde ucuz kiralarıyla anılan Siirt’in, artık İstanbul gibi büyük şehirlerle kira konusunda yarışır hale geldiğini gösteriyor.

Filmdeki sahnelerden bir anı olarak kalan bu durum, izleyicilere hem nostaljik anlar yaşatıyor hem de günümüzün ekonomik gerçeklerini hatırlatıyor.

(Abdulaziz ÖZCAN)