"Bilim Kadınları İçin" programının 22. yılında 4 bilim kadını ödüle layık görüldü

Ekonomi (AA) - Anadolu Ajansı | 08.10.2024 - 20:00, Güncelleme: 08.10.2024 - 19:38 1430 kez okundu.
 

"Bilim Kadınları İçin" programının 22. yılında 4 bilim kadını ödüle layık görüldü

İSTANBUL (AA) - "Bilim Kadınları İçin" programının 22'nci yılında, dört bilim kadını projeleriyle ödüle almaya hak kazandı.Bugüne kadar 124 bilim kadınının projelerini ödüllendiren L'Oreal Türkiye'nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu işbirliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programının ödül töreninde kazananlar açıklandı.Şirket, Doğu Anadolu'da bugüne kadar proje kapsamında ödül alan bilim kadını olmaması nedeniyle harekete geçerken, dezavantajlı bölgelerde eğitimini sürdüren bine yakın çocuğu da bilim setiyle buluşturmayı planlanıyor.Bu yıl ödül almaya hak kazanan bilim kadınlarından Koç Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Ece Öztürk'ün projesi, meme kanserinin akciğer ve beyindeki metastazlarının 3 boyutlu modellemesi ile yeni tedavi yöntemlerinin bulunmasını hedefliyor. Ödül kazanan Hacettepe Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Gülşah Merve Kılınç da antik DNA'ları inceleyerek ağız mikrobiyatasının evrimi ile günümüz hastalıkları arasında bağ kurmayı amaçlıyor. Gebze Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Bilgin Şimşek, bor temelli güneş ışığıyla çalışan sistemle atık suların arıtılmasına destek vermenin yanı sıra yeşil hidrojen elde etmek üzerine çalışırken, Abdullah Gül Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Zeliha Soran Erdem de bitkileri kullanarak LED'lerin organik malzemelerle üretimine odaklanıyor.Program kapsamında ödül kazanan 4 bilim kadınına 200 bin lira destek sağlandı.Etkinlikte konuşan L'Oreal Türkiye'nin Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, teknolojinin uzmanlık alanları olduğunu belirtti.Gökçen, şirket olarak güçlerini teknolojiyle harmanladıklarının altını çizerek, "Bizim için bilim ve teknoloji her zaman iç içe. Her zaman eşit değerli gibi düşünebilirsiniz. Bilim neden bizim için bu kadar önemli? Çünkü bizim kurucumuz bir bilim insanı. Bundan 115 sene önce Loreal'in temellerini atan bir kimyagerden bahsediyoruz. Şimdi de güzelliği teknolojiyle yaratıyoruz. O yüzden bu ikisi bizim için ayrılmaz bir birliktelikte diye söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.Her yıl 1 milyar avroyu bilime, 1 milyar avroyu teknolojiye yatırdıklarını dile getiren Gökçen, "Bu, ciromuzun takriben yüzde üçüne denk geliyor. Bilimde 4 bin araştırmacımız, teknolojide 6 bin çalışanımız var ve sayısız patente sahibiz. Teknolojik gelişmeleri sadece sektörümüz için değil herkes için en hızlı yapan şirketlerden bir tanesiyiz." dişe konuştu.2017'de uluslararası arenada "L'Oreal Uluslararası Yükselen Yetenek Ödülü"nü kazanan, Türkiye'de ilk uzay radyasyon testlerinin yapıldığı ODTÜ İVME-R Müdürü Prof. Dr. Bilge Demirköz de onur konuğu olarak katıldı.Demirköz, Türkiye'nin uzay alanında iyi işler yaptığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:"GÖKTÜRK-2 ile başlayan ondan önce de RASAT vardı ama GÖKTÜRK-2 ile birlikte gerçek anlamda start alan uzay programımız İMECE uydusu, Türksat 6A ve diğer uydularımızla devam ediyor. Şimdi birçok girişimler var, şirketler tarafından bunlar da çok değerli ve bu şirketlerle biz çalışıyoruz. Onlar için uzay radyasyon testleri yapıyoruz. Yani uzaya gitmeden önce bu uydular onları radyasyona karşı test ediyoruz ki uzayda ömürleri daha uzun olsun."

İSTANBUL (AA) - "Bilim Kadınları İçin" programının 22'nci yılında, dört bilim kadını projeleriyle ödüle almaya hak kazandı.

Bugüne kadar 124 bilim kadınının projelerini ödüllendiren L'Oreal Türkiye'nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu işbirliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programının ödül töreninde kazananlar açıklandı.

Şirket, Doğu Anadolu'da bugüne kadar proje kapsamında ödül alan bilim kadını olmaması nedeniyle harekete geçerken, dezavantajlı bölgelerde eğitimini sürdüren bine yakın çocuğu da bilim setiyle buluşturmayı planlanıyor.

Bu yıl ödül almaya hak kazanan bilim kadınlarından Koç Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Ece Öztürk'ün projesi, meme kanserinin akciğer ve beyindeki metastazlarının 3 boyutlu modellemesi ile yeni tedavi yöntemlerinin bulunmasını hedefliyor. Ödül kazanan Hacettepe Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Gülşah Merve Kılınç da antik DNA'ları inceleyerek ağız mikrobiyatasının evrimi ile günümüz hastalıkları arasında bağ kurmayı amaçlıyor. Gebze Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Bilgin Şimşek, bor temelli güneş ışığıyla çalışan sistemle atık suların arıtılmasına destek vermenin yanı sıra yeşil hidrojen elde etmek üzerine çalışırken, Abdullah Gül Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Zeliha Soran Erdem de bitkileri kullanarak LED'lerin organik malzemelerle üretimine odaklanıyor.

Program kapsamında ödül kazanan 4 bilim kadınına 200 bin lira destek sağlandı.

Etkinlikte konuşan L'Oreal Türkiye'nin Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, teknolojinin uzmanlık alanları olduğunu belirtti.

Gökçen, şirket olarak güçlerini teknolojiyle harmanladıklarının altını çizerek, "Bizim için bilim ve teknoloji her zaman iç içe. Her zaman eşit değerli gibi düşünebilirsiniz. Bilim neden bizim için bu kadar önemli? Çünkü bizim kurucumuz bir bilim insanı. Bundan 115 sene önce Loreal'in temellerini atan bir kimyagerden bahsediyoruz. Şimdi de güzelliği teknolojiyle yaratıyoruz. O yüzden bu ikisi bizim için ayrılmaz bir birliktelikte diye söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.

Her yıl 1 milyar avroyu bilime, 1 milyar avroyu teknolojiye yatırdıklarını dile getiren Gökçen, "Bu, ciromuzun takriben yüzde üçüne denk geliyor. Bilimde 4 bin araştırmacımız, teknolojide 6 bin çalışanımız var ve sayısız patente sahibiz. Teknolojik gelişmeleri sadece sektörümüz için değil herkes için en hızlı yapan şirketlerden bir tanesiyiz." dişe konuştu.

2017'de uluslararası arenada "L'Oreal Uluslararası Yükselen Yetenek Ödülü"nü kazanan, Türkiye'de ilk uzay radyasyon testlerinin yapıldığı ODTÜ İVME-R Müdürü Prof. Dr. Bilge Demirköz de onur konuğu olarak katıldı.

Demirköz, Türkiye'nin uzay alanında iyi işler yaptığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"GÖKTÜRK-2 ile başlayan ondan önce de RASAT vardı ama GÖKTÜRK-2 ile birlikte gerçek anlamda start alan uzay programımız İMECE uydusu, Türksat 6A ve diğer uydularımızla devam ediyor. Şimdi birçok girişimler var, şirketler tarafından bunlar da çok değerli ve bu şirketlerle biz çalışıyoruz. Onlar için uzay radyasyon testleri yapıyoruz. Yani uzaya gitmeden önce bu uydular onları radyasyona karşı test ediyoruz ki uzayda ömürleri daha uzun olsun."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kurtalangazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.