Büyük doğal afet olarak tarih sayfalarında yerini alacak olan 6 Şubat sabaha karşı merkez üssü Kahramanmaraş olan 04.17’de 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki deprem saat 13.24 saatlerinde meydana geldi.
Deprem; Kahramanmaraş, Hatay, Malatya, Gaziantep, Diyarbakır, Adıyaman, Adana ve Osmaniye olmak üzere birçok kentten hissedildi. Can ve mal kaybına neden olan birçok ilde şiddetli bir şekilde hissedilen depremin yaralarını ilk saatlerde sarmak için tüm Türkiye halkları adeta yek vücut olarak, din, dil, ırk ve mezhebine bakmadan yardıma koşma gayreti içerisinde oldular.
Yerel yönetimler, Sivil Toplum Kuruluşları ve kitle örgütleri, Siyasi parti temsilcileri, memleket, köy ve mahalle dernekleri, Kızılay'ı ile hep birlikte sözleşmişçesine başlattıkları yardım kampanyaları ile bizleri ayrıştırıp parçalamak isteyenlere başlattıkları kampanya ile manifesto niteliğinde bir cevap verdiler.
Depremin etkisinin hissedildiği illerden yıkımların gerçekleştiği illere çağrılar yapıldı. Düğün Salonu, Kafeterya, hatta ve hatta dayalı döşeli evim depremzedelerin emrindedir şeklindeki beyanatlar… Barınma ihtiyacı olan benimle irtibat kurşun şeklinde sosyal ağlardan yaptıkları çağrılar takdire şayandır.
Deprem bölgesinde enkaz kaldırma ve yaraları sarmak isteyen hemşerilerimiz AFAD’a hangi alanlarda eğitimli olduklarını belirterek gönüllü olabilecekleri gibi Kızılay kan merkezlerine de akın ettiler.
İşte; ne siyasetin çirkef yüzü, ne de başka bir amaç bizleri bölüp parçalayamayacaktır.
Alevisi, Sünnisi, Şafiisi, Hanifisi, Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi tüm Türkiye halklarının yek vücut olduğuna tekrar hem tarih hem de bizler tanıklık ettik.
Geçmiş olsun Türkiyem, duyarlılığınız için teşekkürler Türkiyem...