Bir mümin Allah’ın her yerde hazır ve nazır olduğu tefekkür ederek Rabbini tanımakla nefsin şerrinden kurtulabilir. Aksi takdirde nefis kötülüğü emrediyor. Kur’ân’ı Kerim’de mealen: “Yine de ben nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis rabbimin acıyıp koruması dışında, daima kötülüğü emreder: şüphesiz rabbim çok bağışlayan, pek esirgeyendir.”1 buyuruyor.
Nefis ve şeytan, Allah’ın emirlerini çiğnemeye, haram işlemeye insanı teşvik eder. Nefis ve şeytan peygamberlere zararları dokunmaz, onların ismet sıfatı vardır, günahtan mahfuzdurlar. Müminler ise nefis ve şeytanı ile imtihandadır. Bediüzzaman Hazretleri bu hususta şöyle der:
“Bu dünya bir meydan-ı tecrübe ve imtihandır ve dar-ı teklif ve mücahededir ki, imtihan ve teklif, iktiza eder ki, hakikatler perdeli kalıp, ta müsabaka ve mücahede ile Ebu Bekirler âlâ- yı illiyyîne çıksınlar ve Ebu Cehiller esfel-i sâfiline girsinler.”2
Bediüzzaman’a göre hakikatlerin perdeli kalması imtihanın gereğidir, yoksa her şey aşikâr olsa imtihan olmaz. Müsabaka ve mücahede olacak ki terakki de olsun. Bediüzzaman, bu cihetle şeytanın icadındaki güzelliği için de şöyle der: “Hatta şeytanın dahi, manevî terakiyat-ı beşeriyenin zembereği olan müsabakaya ve mücahedeye sebep olduğundan o nev’in icâdı dahi hayırdır. O cihetle güzeldir.”3 İnsan, nefis ve şeytan ile ölünceye kadar imtihanı devam edecektir.
Sai,d Nursi hazretleri, Risale-i Nur külliyatında defalarca “Ey nefsim!” “Ey nefs-i emarem!”, “Sen ey riyakâr nefsim!”. “Ey gafil nefsim!” gibi (ifadelerle) nefsi ittiham ve ikaz etmiştir. “Nefis kusurları kendine almaz, avukat gibi kendini müdafaa eder”4, Nefis benlik ve gururda daima “Ben” diyor. Hem kendine hem de başkasına zarar veriyor. İnsanın maruz kaldığı ve en fazla nefsine yenik düştüğü şehvet ve öfkedir. Şehvet ve öfke ise insanın havâ-yı nefsin meyli, arzu ve isteğidir.
Cenab-i Allah, Hadis-i Kutside “Ey benim için şehvetini bırakıp gençliğini bana veren genç! Sen meleklerin bir kısmı gibisin.” 5, Allah, (cc) kötülüğe iltifat etmeyen genci, emsallerine karşı üstün tutar.” 6
Keza, Efendimiz, (asm) buyurmuş: “Allah, yedi sınıf insanı hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde (arşının) gölgesinde gölgelendirecektir. Bunlardan bir tanesi şudur: Güzel ve makam sahibi kadın tarafından davet edildiği halde, “Ben Allah’tan korkarım” deyip iltifat etmeyen kimsedir.”7, ” En büyük düşmanın, içinde bulunan nefsindir” 8, öyle ise İnsan, nefsin emrinde ki, duygu, istek ve arzularını hayra yönlendirilerek nefsin ve şeytanın şerrinden kurtulmaya çalışmalıdır. Vesselâm
21.6.2024
Rüstem Garzanlı (Ağrak)
Dipnotlar:
1- Yûnus sure, ayet 53. 2- Sözler, 14.Söz’ün Zeyli.
3- Şualar, 2.Şua,3. Makam, s.31, 4- İhyai Ulümi’ddin 2: 432. 5-Mektubat, s.351. 6-Feyzu Kadir, 4-263.
7-, Feyzu Kadir.8- Beyhakı