Tahir EREN
Köşe Yazarı
Tahir EREN
 

AHLAK SİYASETİN NERESİNDE...

Politika, politikacılara bırakılmayacak kadar ciddi bir meseledir. Charles De Gaulle Politika; siyaset kelime anlamı devlet işlerini yürütmek için kullanılan yol manasında kullanılmaktadır. Aristo' ya göre; toplumun insanın mutluluğunu temin edecek şekilde düzenlenmesi de en yüce pratik bilim olan politikanın işidir. Ahlak’ın kelime anlamına baktığımızda; Bir kişinin huy, tutum ve davranışlarının tamamına denir, denilmektedir. Onurlu dürüst bir siyaset ancak ahlak kuraları içinde yapılırsa değerlilik kazanır. Bu da ancak seçmenin ne istediğini bilen eğitimli haklarını bilen ahlaksız siyasetçiye tavır koymakla mümkün olabilecektir. Ahlâk, siyasetin temel yapı taşlarından biri olması gerekmektedir. Siyasetin ahlâkı içine almadan işlemesi ya da siyasette ahlak alanın dışına çıkarılması, siyaseti de ahlâksız bir hale büründürmektedir. Ahlaksız siyaset ne yazık ki toplumun en fazla eleştirdiği konudur. Ne yazık ki Türkiye’de Siyasete ve siyasetçiye güven haklı olarak duyulmamaktadır. Bu günkü siyasete baktığımızda iki tür Siyasi partilerin olduğunu görüyoruz. Bir tarafta Demokratların, emekçilerin, ezilenlerin, solun olduğu halkların partileri ki yerelin dışında iktidar görmeyen siyasi partileri diğer tarafta İktidardan pay almak isteyenlerin düzen partileri vardır. Düzen Partilerde siyaset genel başkanlarının tahakkümü altında kafa kol ilişkisi içinde devam etmektedir. Demirel’in meşhur sözü dün dündü, bu gün bu gündür. Bu Söz politikacının 24 saate her şeyin değişeceğinin göstergesidir. İktidarlar yolsuzluk adam kayırma vb çürümüşlük içinde ekonomik darboğazlara koyan sadece koltuklarını düşünen parti liderlerini sık sık görüyoruz. Halk adına gelip halka çile çektiren bu parti liderlerini seçmemiz bizim hak etiğimizi yaşatmamıza sebep olup sonrasında hep eleştiririz. Bahçeli’nin geçmişte Erdoğan’a söyledikleri, Erdoğan’ın Bahçeli’ye söyledikleri laflar ve bu günkü söylemleri siyasi ahlak ile ne kadar ilişkili olduğu gerçekten düşündürücüdür. İktidar olma, iktidarda kalma hırsları bu siyasetçilere 90 derece dönüştürüyor. Akşener’e geçmişte yapılanları anımsayalım. MHP’de toplamak istediği kongreyi iktidar gücüyle iptal edilmesi sürecinde toplantıları yine iktidar gücüyle salonlarının iptal edilmesini unutmadık. Bu kadar kuşatılmış bu parti ancak Kılıçdaroğlu’nun 15 milletvekili vermesiyle hayat bulup Seçimlere girebildi. Akşener gittiği her yerde Kılıçdaroğlu’nun bu iyiliğini unutmayacağını söylerdi. Peki sonrasında ne oldu 6’lı masanın 5 üyesinin mutabık olduğu masadan ayrılıp Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanlarını öne sürüp iyiliğine kötülük ile cevap vermesi siyasi ahlak açısından anlaşılır gibi değil. Sonrasında yine hiçbir şey olmamış gibi gelip masaya oturması ahlaki bir yaklaşım değildi. ABD Başkanı Abraham Lincoln Politikacılar halkın çıkarlarından farklı çıkarlara sahip olan insanlar topluluğudur. Derken bu günkü Türk siyasetçinin durumunu da anlatmaktadır. Seçimler yaklaştıkça siyaset de ısınmaya devam ediyor. Adaylık bekleyenler, iktidar dan pay almak isteyenler, iktidara yürümek isteyenler, iktidarlarını korumak isteyenlerin bir oya muhtaç olduğunu görüyoruz. Bir oyun siyasi kaderlerini değiştireceğini biliyorlar. Yereldeki siyaset de hareketlenmeler görüyoruz. Aday olmak isteyenlerin aktifliğim dozunu yükseltip kulis yaptıklarını görüyoruz. Bazı insanların da merkezde kamp tutuklarını, Genel başkan ve yöneticilerden torpil aradıklarını duyuyoruz. Siyaset aynı siyaset yine lider sultasının icazetli adayları yine kafa kol ilişkileri siyasete damga vuracaktır. Bernard Shaw derki; Siyasetçinin aile terbiyesi, avam kamarasında konuşmaya başladığı zaman belli olur. Siirt’in nüfus büyüklüğüne göre merkez ilçesi olan Kurtalan’ın mecliste temsil hakkı verilmemektedir. Siyaset aynı tas aynı hamam misali sürecektir. Yine halkın vekilleri halka sahip çıkmayıp hayal kırıklığın uğratacaklar. Bu güne kadar Kurtalan halkının sorunlarını dinlemek için bir halk toplantısını düzenleyen, sorunlarını çözen bir milletvekilini göremedik. Milletin vekillerini aday yapan parti yönetimleri olsa da onları onayan yine bizleriz. Hak etiğimiz gibi yönetiliyoruz. Toplumun beleği zayıf olduğu için ne kadar kötü yönetildiğimizi galiba görmüyorlar. Doğru söze ne denir. “Siyaset ile uğraşmayacak kadar akıllı olanlar, daha aptallar tarafından yönetilerek cezalandırılırlar.” Eflatun
Ekleme Tarihi: 12 Mart 2023 - Pazar
Tahir EREN

AHLAK SİYASETİN NERESİNDE...

Politika, politikacılara bırakılmayacak kadar ciddi bir meseledir. Charles De Gaulle

Politika; siyaset kelime anlamı devlet işlerini yürütmek için kullanılan yol manasında kullanılmaktadır. Aristo' ya göre; toplumun insanın mutluluğunu temin edecek şekilde düzenlenmesi de en yüce pratik bilim olan politikanın işidir.

Ahlak’ın kelime anlamına baktığımızda;

Bir kişinin huy, tutum ve davranışlarının tamamına denir, denilmektedir. Onurlu dürüst bir siyaset ancak ahlak kuraları içinde yapılırsa değerlilik kazanır. Bu da ancak seçmenin ne istediğini bilen eğitimli haklarını bilen ahlaksız siyasetçiye tavır koymakla mümkün olabilecektir.

Ahlâk, siyasetin temel yapı taşlarından biri olması gerekmektedir. Siyasetin ahlâkı içine almadan işlemesi ya da siyasette ahlak alanın dışına çıkarılması, siyaseti de ahlâksız bir hale büründürmektedir. Ahlaksız siyaset ne yazık ki toplumun en fazla eleştirdiği konudur. Ne yazık ki Türkiye’de Siyasete ve siyasetçiye güven haklı olarak duyulmamaktadır. Bu günkü siyasete baktığımızda iki tür Siyasi partilerin olduğunu görüyoruz. Bir tarafta Demokratların, emekçilerin, ezilenlerin, solun olduğu halkların partileri ki yerelin dışında iktidar görmeyen siyasi partileri diğer tarafta İktidardan pay almak isteyenlerin düzen partileri vardır. Düzen Partilerde siyaset genel başkanlarının tahakkümü altında kafa kol ilişkisi içinde devam etmektedir.

Demirel’in meşhur sözü dün dündü, bu gün bu gündür. Bu Söz politikacının 24 saate her şeyin değişeceğinin göstergesidir. İktidarlar yolsuzluk adam kayırma vb çürümüşlük içinde ekonomik darboğazlara koyan sadece koltuklarını düşünen parti liderlerini sık sık görüyoruz. Halk adına gelip halka çile çektiren bu parti liderlerini seçmemiz bizim hak etiğimizi yaşatmamıza sebep olup sonrasında hep eleştiririz. Bahçeli’nin geçmişte Erdoğan’a söyledikleri, Erdoğan’ın Bahçeli’ye söyledikleri laflar ve bu günkü söylemleri siyasi ahlak ile ne kadar ilişkili olduğu gerçekten düşündürücüdür. İktidar olma, iktidarda kalma hırsları bu siyasetçilere 90 derece dönüştürüyor. Akşener’e geçmişte yapılanları anımsayalım. MHP’de toplamak istediği kongreyi iktidar gücüyle iptal edilmesi sürecinde toplantıları yine iktidar gücüyle salonlarının iptal edilmesini unutmadık. Bu kadar kuşatılmış bu parti ancak Kılıçdaroğlu’nun 15 milletvekili vermesiyle hayat bulup Seçimlere girebildi. Akşener gittiği her yerde Kılıçdaroğlu’nun bu iyiliğini unutmayacağını söylerdi. Peki sonrasında ne oldu 6’lı masanın 5 üyesinin mutabık olduğu masadan ayrılıp Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanlarını öne sürüp iyiliğine kötülük ile cevap vermesi siyasi ahlak açısından anlaşılır gibi değil. Sonrasında yine hiçbir şey olmamış gibi gelip masaya oturması ahlaki bir yaklaşım değildi.

ABD Başkanı Abraham Lincoln Politikacılar halkın çıkarlarından farklı çıkarlara sahip olan insanlar topluluğudur. Derken bu günkü Türk siyasetçinin durumunu da anlatmaktadır. Seçimler yaklaştıkça siyaset de ısınmaya devam ediyor. Adaylık bekleyenler, iktidar dan pay almak isteyenler, iktidara yürümek isteyenler, iktidarlarını korumak isteyenlerin bir oya muhtaç olduğunu görüyoruz. Bir oyun siyasi kaderlerini değiştireceğini biliyorlar. Yereldeki siyaset de hareketlenmeler görüyoruz. Aday olmak isteyenlerin aktifliğim dozunu yükseltip kulis yaptıklarını görüyoruz. Bazı insanların da merkezde kamp tutuklarını, Genel başkan ve yöneticilerden torpil aradıklarını duyuyoruz. Siyaset aynı siyaset yine lider sultasının icazetli adayları yine kafa kol ilişkileri siyasete damga vuracaktır.

Bernard Shaw derki;

Siyasetçinin aile terbiyesi, avam kamarasında konuşmaya başladığı zaman belli olur.

Siirt’in nüfus büyüklüğüne göre merkez ilçesi olan Kurtalan’ın mecliste temsil hakkı verilmemektedir. Siyaset aynı tas aynı hamam misali sürecektir. Yine halkın vekilleri halka sahip çıkmayıp hayal kırıklığın uğratacaklar. Bu güne kadar Kurtalan halkının sorunlarını dinlemek için bir halk toplantısını düzenleyen, sorunlarını çözen bir milletvekilini göremedik. Milletin vekillerini aday yapan parti yönetimleri olsa da onları onayan yine bizleriz. Hak etiğimiz gibi yönetiliyoruz. Toplumun beleği zayıf olduğu için ne kadar kötü yönetildiğimizi galiba görmüyorlar.

Doğru söze ne denir.

“Siyaset ile uğraşmayacak kadar akıllı olanlar, daha aptallar tarafından yönetilerek cezalandırılırlar.” Eflatun

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kurtalangazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.