Tahir EREN
Köşe Yazarı
Tahir EREN
 

GARZAN DA YOK EDİLEN TARİH

Garzan yöresinde milattan önce 4000 yılarına ait tarihi yapıların kalıntıları yok edilme tehlikesi yaşıyor. Bu tarihi kalıntıların büyük bir kısmı bu gün tarım alanlarının ya da köy evlerinin temelleri altında hoyratça yok ediliyor. Ilısu baraj gölünün suları altında kalacak tarihi yapıların kalıntılarının büyük kısmı Garzan Dicle kıyılarına yakın yerlerde yerleşim yerleri yok edilmiştir. Çattepe Kalesi ve liman kalıntılarına Awte’deki kale ve kilisesine oradan tutun Rıdvan’daki höyüklere kadar su tutması sonucunda göl suyunun altında kalmıştır. Bu tarihi yapılarına bu güne kadar kazı yapılmaması bu tarihin sular altına bırakılması düşündürücüdür.Batman çağdaş gazetesinde 5.yıl önce çıkan bir makalede konunun ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha bize gösteriyor.Garzan çayı kıyısında eski mezarlıklar tarlaya dönüştürüldü.*Son yıllardaki ziraat programı doğrultusunda, bölgenin tütün yerine ağırlıklı olarak mısır ekimine yönelmesi, özellikle alçak rakımdaki çok dönemli eski yerleşmelerin önemli ölçüde tahribine yol açmıştı. Arif Arslan’ın yazı dizisi 13 *Rıdvan höyüğü yakınlarındaki Ezidiler’e ait Kuba Mezarlığı, 1992 yılında tarla amacıyla dağıtılıp mezarlıklardaki kemikler ise Garzan çayına atıldı.M.Ö. 4 BİNLİK TARİH…1990 Yılı araştırmalarında Garzan çayı kıyısında tespit edilen ‘Kani Kervana’, ‘Kani Mara’ gibi yerleşmeler tesadüfen bulunabildi. Kani Mara’daki çanak çömleğin M.Ö. 4. bin sonlarından itibaren çok çeşitli dönemlere ait olması tahribatın boyutunu daha da çarpıcı bir şekilde ortaya koymakta. Eski yerleşim birimleri tarlaya dönüştürüldü. Adsız, Kuvika Pınarı mevkii, Zivink Hırbesi, Hopi Hırbe, Kani Şırık mevkii ve Mırdesi Hırbesi gibi yerleşmeler bir kaç yıl içinde tamamen ortadan kalkacaktır. Nitekim, Rıdvan Höyüğü yakınındaki Ezidi’lerin Kuba Mezarlığı, tarla amacıyla 1992’lerde dağıtılıp kemikler ise Garzan çayına atıldı.ÇÖMLEKSİZ NEOLOTİK DÖNEMİ…Garzan Ovası, Çanak Çömleksiz Neolitik’ten itibaren sürekli iskân görmüş. Paleolitik araştırmalar devam etmekle birlikte, ön toplamalar, Orta ve Üst Paleolitik dönemlerin bulunduğunu da göstermektedir. ‘Çanak Çömleksiz Neolitik’ dönem yerleşmeleri, daha çok, ovanın araştırılan kesimin daha üst seviyesinde, bugünkü Beşiri-Kurtalan ilçelerini bağlayan ana yolun çevresinde. Baraj alanının hemen kenarında Garzan’ın yan kollarından ‘Kani Huşur’ (Cada’lı) deresinin yanında, geniş bir alana yayılan Sumaki Höyük, Kurtalan yolunun güneyinde, bir su kaynağının yanındaki ‘Ayngerm’ yerleşmesine benziyor.Bu yerleşmeler bugün Batman Barajı altında kalmış aynı döneme ait 1991-1994 yılları arasında kazılan ‘Hallan Çemi’ ile aynı coğrafi kuşak üzerindedir. Ancak vadi içindeki alüvyal dolgularda ya da höyüklerin prehistorik tabakalarının çevresinde rastlanan bazı obsidyen ve çakmaktaşı aletler vadi de ‘Çanak Çömleksiz Neolitik dönem’in varlığına işaret eden önemli ipuçları.GARZAN OVASINDA BÜYÜK HÖYÜKLERÇambel - Braidwood’un araştırmalarında Garzan Ovası’nın kuzey kesimlerinde bulunan höyükler, büyük höyük olarak nitelendirilebilecek boyutlarda. Bazıları M.Ö. 6 bine kadar inen yerleşimleri barındırmaktadır. Bu höyüklerin bazılarında 3 Halaf, Halaf-Ubeid geçiş ve Ubeid dönemlerine rastlanmakla birlikte ovada Ubeid dönemine ait sadece bir kaç tane saman yüzlü parça vardır.Vadideki arkeolojik yerleşmelerin, özellikle çok dönemli olanları, genellikle ovaya hakim kireçtaşı kayalıkların üzerindedir. Sırtını kayaya dayayarak teraslar halinde yükselenler de vardır.Gre Keleke, Gre Amer, Gre Şavo, Silahar Tepe, Gre Şaga, Rıdvan Höyük, Asmadere Höyük ve üzerinde Beşiri Belediyesi’nin su dağıtım binası olan Gre Mare, yüzey toplamalarının değerlendirmesine göre M.Ö. 4. binin ikinci yarısından itibaren son Kalkolitik Çağ ve İlk Tunç Çağ ile Ortaçağlara kadar yerleşilmiş çok dönemli yüksek tepelerdir. Gre Amer’in ortasından yol geçirilmesi sonucu ortaya çıkan kesitteki arkeolojik tabakaların arasında değişik sel /taşkın dolguları görülmekte.Garzan da bulunan eski yerleşim yerleri, Kaleler, Manastırlar korunmadıklarından defineciler tarafından tahrip edilmiştir. Aynkasıır arkasında bulunan Kaya mezarlar manastır tahrip edilerek yok edilmiştir. Tarihi yerler restore edilip turizme kazandırılması yöre için bir kazanç olacaktır. Garzan bölgesi çeşitli dinlerin oluşturduğu milletlerin barış içinde beraber yaşadıkları bir yöreydi. Bu milletlerin miras bıraktığı eserlerin korunması bir ödev olmalıdır. Bu tarihi kalıntılar ev temelleri, tarım alanlarının altında yok edilmekten kurtarılmalıdır. Bu uygarlık kalıntıları insanlığa kazandırmak için kazılar yapılıp tarih yeryüzüne çıkarılmalıdır.
Ekleme Tarihi: 11 Aralık 2022 - Pazar
Tahir EREN

GARZAN DA YOK EDİLEN TARİH

Garzan yöresinde milattan önce 4000 yılarına ait tarihi yapıların kalıntıları yok edilme tehlikesi yaşıyor. Bu tarihi kalıntıların büyük bir kısmı bu gün tarım alanlarının ya da köy evlerinin temelleri altında hoyratça yok ediliyor. Ilısu baraj gölünün suları altında kalacak tarihi yapıların kalıntılarının büyük kısmı Garzan Dicle kıyılarına yakın yerlerde yerleşim yerleri yok edilmiştir. Çattepe Kalesi ve liman kalıntılarına Awte’deki kale ve kilisesine oradan tutun Rıdvan’daki höyüklere kadar su tutması sonucunda göl suyunun altında kalmıştır. Bu tarihi yapılarına bu güne kadar kazı yapılmaması bu tarihin sular altına bırakılması düşündürücüdür.
Batman çağdaş gazetesinde 5.yıl önce çıkan bir makalede konunun ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha bize gösteriyor.
Garzan çayı kıyısında eski mezarlıklar tarlaya dönüştürüldü.
*Son yıllardaki ziraat programı doğrultusunda, bölgenin tütün yerine ağırlıklı olarak mısır ekimine yönelmesi, özellikle alçak rakımdaki çok dönemli eski yerleşmelerin önemli ölçüde tahribine yol açmıştı.
Arif Arslan’ın yazı dizisi 13
*Rıdvan höyüğü yakınlarındaki Ezidiler’e ait Kuba Mezarlığı, 1992 yılında tarla amacıyla dağıtılıp mezarlıklardaki kemikler ise Garzan çayına atıldı.
M.Ö. 4 BİNLİK TARİH…
1990 Yılı araştırmalarında Garzan çayı kıyısında tespit edilen ‘Kani Kervana’, ‘Kani Mara’ gibi yerleşmeler tesadüfen bulunabildi. Kani Mara’daki çanak çömleğin M.Ö. 4. bin sonlarından itibaren çok çeşitli dönemlere ait olması tahribatın boyutunu daha da çarpıcı bir şekilde ortaya koymakta. Eski yerleşim birimleri tarlaya dönüştürüldü. Adsız, Kuvika Pınarı mevkii, Zivink Hırbesi, Hopi Hırbe, Kani Şırık mevkii ve Mırdesi Hırbesi gibi yerleşmeler bir kaç yıl içinde tamamen ortadan kalkacaktır. Nitekim, Rıdvan Höyüğü yakınındaki Ezidi’lerin Kuba Mezarlığı, tarla amacıyla 1992’lerde dağıtılıp kemikler ise Garzan çayına atıldı.
ÇÖMLEKSİZ NEOLOTİK DÖNEMİ…
Garzan Ovası, Çanak Çömleksiz Neolitik’ten itibaren sürekli iskân görmüş. Paleolitik araştırmalar devam etmekle birlikte, ön toplamalar, Orta ve Üst Paleolitik dönemlerin bulunduğunu da göstermektedir. ‘Çanak Çömleksiz Neolitik’ dönem yerleşmeleri, daha çok, ovanın araştırılan kesimin daha üst seviyesinde, bugünkü Beşiri-Kurtalan ilçelerini bağlayan ana yolun çevresinde. Baraj alanının hemen kenarında Garzan’ın yan kollarından ‘Kani Huşur’ (Cada’lı) deresinin yanında, geniş bir alana yayılan Sumaki Höyük, Kurtalan yolunun güneyinde, bir su kaynağının yanındaki ‘Ayngerm’ yerleşmesine benziyor.
Bu yerleşmeler bugün Batman Barajı altında kalmış aynı döneme ait 1991-1994 yılları arasında kazılan ‘Hallan Çemi’ ile aynı coğrafi kuşak üzerindedir. Ancak vadi içindeki alüvyal dolgularda ya da höyüklerin prehistorik tabakalarının çevresinde rastlanan bazı obsidyen ve çakmaktaşı aletler vadi de ‘Çanak Çömleksiz Neolitik dönem’in varlığına işaret eden önemli ipuçları.
GARZAN OVASINDA BÜYÜK HÖYÜKLER
Çambel - Braidwood’un araştırmalarında Garzan Ovası’nın kuzey kesimlerinde bulunan höyükler, büyük höyük olarak nitelendirilebilecek boyutlarda. Bazıları M.Ö. 6 bine kadar inen yerleşimleri barındırmaktadır. Bu höyüklerin bazılarında 3 Halaf, Halaf-Ubeid geçiş ve Ubeid dönemlerine rastlanmakla birlikte ovada Ubeid dönemine ait sadece bir kaç tane saman yüzlü parça vardır.
Vadideki arkeolojik yerleşmelerin, özellikle çok dönemli olanları, genellikle ovaya hakim kireçtaşı kayalıkların üzerindedir. Sırtını kayaya dayayarak teraslar halinde yükselenler de vardır.
Gre Keleke, Gre Amer, Gre Şavo, Silahar Tepe, Gre Şaga, Rıdvan Höyük, Asmadere Höyük ve üzerinde Beşiri Belediyesi’nin su dağıtım binası olan Gre Mare, yüzey toplamalarının değerlendirmesine göre M.Ö. 4. binin ikinci yarısından itibaren son Kalkolitik Çağ ve İlk Tunç Çağ ile Ortaçağlara kadar yerleşilmiş çok dönemli yüksek tepelerdir. Gre Amer’in ortasından yol geçirilmesi sonucu ortaya çıkan kesitteki arkeolojik tabakaların arasında değişik sel /taşkın dolguları görülmekte.
Garzan da bulunan eski yerleşim yerleri, Kaleler, Manastırlar korunmadıklarından defineciler tarafından tahrip edilmiştir. Aynkasıır arkasında bulunan Kaya mezarlar manastır tahrip edilerek yok edilmiştir. Tarihi yerler restore edilip turizme kazandırılması yöre için bir kazanç olacaktır. Garzan bölgesi çeşitli dinlerin oluşturduğu milletlerin barış içinde beraber yaşadıkları bir yöreydi. Bu milletlerin miras bıraktığı eserlerin korunması bir ödev olmalıdır. Bu tarihi kalıntılar ev temelleri, tarım alanlarının altında yok edilmekten kurtarılmalıdır. Bu uygarlık kalıntıları insanlığa kazandırmak için kazılar yapılıp tarih yeryüzüne çıkarılmalıdır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kurtalangazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.