Filozof Herakleitos, ne demiş ‘’Değişmeyen tek şeyi değişimin kendisidir" Her şeyin değiştiği ve değişmenin bir gerçekliği olduğunu ortaya çıkarır. Her şeyin sürekli bir değişim içinde olduğu değişimden kaçınılmasının imkansız olduğu, topluluk üyelerinin değişmeyen tek şey olduğudur. Türkiye coğrafik olarak üç tarafı denizlerle çevrili cennet gibi bir ülkedir. Turizm gelirleri yönünde potansiyeli yüksek bir konuma sahiptir. Anadolu medeniyetlerin beşiğidir. Birçok Miletlere anayurtluk yapmıştır. Bu yüzden birçok medeniyetlere ait eski eserler bulundurur. Anadolu’da bugünde birçok millet yaşadığından bir milletler mozaiğidir. Anadolu aynı zamanda bir tarım havzasıdır. Anadolu coğrafyası tüm bölgelerinde İklimleri tam yaşar. Nehirleri tarımı sularken diğer yanda nehirlerin üzerindeki çok sayıda barajları ile enerji üretir. Ege sahillerinde rüzgar güleri ile enerji üretilerken güneyde güneşin bol ışınları güneş panellerine bol enerji depoluyor. Bu ülkede üretmek, gelişmek ve zenginlik için gerekli coğrafya ve iklim müsait ama ne yazık liyakatsiz yöneticilerin yönetme becerilerinden dolayı gittikçe yatırıma güvensiz bir fakir ülkeye evriliyoruz.  Bu ülke bu tür siyasetçileri hak etmiyorsa da sonuçta bunları yine biz seçiyoruz. Ekonomik krizin hüküm sürdüğü hukukun ve demokrasinin zedelendiği yandaş basının trol desteği ile yürüyen tek adam sisteminin topluma sıkıntılar yaşattığı bu sürece toplum olarak dur diyecek gibi görünüyor. Her ne kadar kendilerine milliyetçi muhafazakar diyen kutuplaştırıcı dil kullanan bu iktidar ekonomik sıkıntı yaşayan kendi tabanında konsolide etmekte zorlanıyor. Ekonomide oluşan bu sıkıntılar hem gelir dağılımını hem de alım gücünü olumsuz yönde etiledi. Yeni çıkardığı anti demokratik yasalarla demokratik ülke tipinden uzaklaştırarak kapalı ülke durumuna götürdü. Bugün hukuk ve yargı siyasallaşmanın gölgesinde kalıyor. İnsan hakları çiğnenmeye devam ediliyor. Mülakat sistemi ile kendi kadrolarını işe alırken fırsat eşitliğini ortadan kaldırıldı. İşsizlik gittikçe çoğalıyor. Üniversite mezunu işsizler çoğalıyor. Kişi başına mili gelir 12 bin dolar düzeyinde iken güya bizi kıskanan Almanya’da 40.000 civarındadır. Önlenemeyen yolsuzluklar topluma fakirlik olarak yansıyor. Ekonomik sıkıntılar kaderimiz olmaya devam ediyor. Daha müferrih bir ülke için yetkin ve liyakatli yöneticilere ihtiyaç vardır. Seçimlerin son haftasına giriyoruz. Bölgemizde Emek ve özgürlük irtifakında Sanatçılar usta gazeteciler, deneyimli hukukçular tecrübeli siyasetçileri ile gelecek vaadi eden kadroları ile göz dolduruyorlar. Toplum kendi içinde çıkan sorunlarına vakıf duyarlı kendilerinden olan kendi milletvekillerini seçeceklerine inanıyorum. Demokrasi ve Hukukun üstünlüğü, ekonomik refah için bir oyu kendilerine bir oy da Değişime vereceklerine inanıyorum. Demokrasi hukuk ve insan haklarına saygılı daha bir refah bir toplum yaratmak için değişim için kendini dayatıyor. Takdir yüce Milletindir