Onurlu insanın üzerine titrediği şey karakteridir, bayağı insanın ise makam ve mevki. Konfüçyüs
İnsan, yaşamdan öğrendiği ve yarattıklarını yeni nesillere aktarırken eğitim kültürünü de oluşturur. Bu eğitimle birikmiş tecrübelerin sonuçları gelecek nesillere aktarılır. Eğitim ve gelenekler oluşan aynı zamanda dinden de beslenen Kültür bazen komşu kültürlerden de etkilendiğinden değişerek toplumlara yol göstermeye devam ediyor.
Teknolojideki hızlı gelişim ile birlikte küresel şirketlerin de etkisiyle Kapitalizim hızla her yere hükmetmeye devam etmiştir.
Ulusal üretici şirketler ,Dünyadaki Küresel şirketlerle rekabet etme gücü olamadıklarından bu pazarları Küresel şirketlere kaptırmışlardır.
Bu günkü siyasetçilerin devleti yönetmedeki zayıflıklarından dolayı büyük güven kaybetmişlerdir. Yanlış politikalar sonucu ülkemiz hızla üretimden kopmuştur. Fakirlik bir kader olmamasına rağmen mevcut kötü durumdan toplumsal tepki gösterilememiştir.
Demokrasi, hukuk ve adalet insan hakları ile ilgili yaşanan olumsuz durumlar toplum yapısını olumsuz etkilemiştir. Bu yanlış politikalar toplumuzu ekonomik çöküntü ile baş başa bırakmıştır.
İthalat ihracatı katladığından ekonomik krizler de büyümüştür Bileşimin hızla yayıldığı bu dönemde bazı güçlü kapitalist devletlerin pop kültürlerinin de ihracı sonucu topumun karakter ve ahlaklarını çöküntüye uğratmıştır.
Yolsuzluk, hırsızlık normal bir durum gibi toplumun büyük bir kısmının içselleştirdiğini görüyoruz.
Geleneksel kültür ve ahlak bu ithal modanın tehdidi altına girmiştir. Moda, futbol, çeşitli oyunlar, sinema film ve dizilerle toplum ve gençleri etkilendiğinden, geleneklerimizden uzaklaşma tehdidini yaşıyor.
İlişkilerin yüzeyselleştiği, algılamanın mekanikleştiği, kalabalıkların bunalttığı, dünyamızda, sevgiyi, duyarlılığı, dürüstlüğü ve samimiyeti kaybetmemek için genç nesillerimize aktarmamız gerekmektedir.
Teknoloji, bilişim, mantık, robotların dili, makinelere hükmetme her şey güzel de peki ya pop kültürden Ahlak ve geleneklerimizi nasıl korumak gerekmezmiydi?
Gençlerimize geleneklerimizden gelen değerlerimizi bir daha hatırlatalım.
Sevgi,
Saygı,
Hoşgörü,
Yardımseverlik,
Sabırlı olmak,
Dürüstlük,
Çalışkanlık,
Sorumluluk sahibi olmak,
Cesaret sahibi olmak, ilkelerimiz ve karakterimiz olmalıdır.
Fransız yazar Alphonse Karr Karakteri şöyle tanımlar. Karakterimizi gösteren kuraları eğitimle hatırlatmada yarar olacaktır.
Her insanın üç karakteri vardır; Belli ettiği karakter, sahip olduğu karakter ve sahip olduğunu sandığı karakter.
Özelikle genç insanlar aile, aşk, hayata bakış, dostluk konularında sorunlar yaşıyor ve bu sorunları tek başlarına çözemediklerini görüyoruz. Hayal etme gücünü yitiren gençler futbol, basketbol, voleybol takımlarıyla kalkıp yatan onların galibiyeti ile nefes alan gençler adeta esirleri haline gelmiştir. Gençler sorgulamayan birer robot haline gelmişlerdir. Eğitim gençleri kurtaracak katkıları veremediğinden büyük bir başarsızlığa itmiştir.
Sağlam karakterli insanların yetişmesi için karakterli siyasetçileri destekleyerek liyakat sahibi yöneticilerin göreve gelmesinin mücadelesini vermek gerekliliktir. Unutmayalım!
Siyasetçiler toplumun aynasıdır. Ne ekersen onu biçersin.
Bu gün tüm olumsuzluklara rağmen umudumuzu yitirmeyelim.