Geçmişten günümüze değişen ve gelişen kitle iletişim araçları birçok teknolojik gelişmeyi beraberinde getirmiştir. Kitle iletişim araçlarının yaşamımız üzerinde derin bir etkisi vardır. Gelişen iletişim araçları ve sosyal ağlar sosyal değişmeye sebep olmaktadır. Günümüzde bireylerin zayıflamış olan sosyal ilişkileri sürdürmesi, sanal ortam üzerinden yapılmaktadır. Kitle iletişim ve sosyal ağlarla birlikte bireylerin ortak buluşması olan alanlar önemini yitirmiş, sosyal alanda olunduğu zaman bile yüz yüze sohbet edilemez olmuş, bireyler kullandıkları sosyal ağlarla ilgilenirken sohbet kesilmiştir. İletişim kurmak da güç olmuştur. Bununla birlikte Zaman ve mekân kavramı anlamını yitirerek bireylerin yüz yüze görüşme ihtiyacının önüne geçmiştir.
Bireyler zaman içerisinde değişim ve dönüşümler yaşayarak iç dünyalarına ve çevrelerine yansıtmışlardır. Bu değişim ve dönüşümler; iş, aile ve sosyal yaşantılarına büyük oranda etkilemiştir. Geleneksel sosyal yaşantıdan uzaklaşıp yerine modern hayata uyum sağlamışlardır. Bu ilerlemeci duruş, popüler kültür algısını, yeni alışkanlıkları sosyal hayat çerçevesinde yerini almış ve korumaya devam etmiştir. Teknolojik gelişmelerin avantajlarının yanı sıra, dezavantajlarının da değerlendirilmesi gerekir. Sözü edilen medya ve sosyal ağlar bireyleri toplumsal yaşamdan koparıp, içsel yalnızlığa, umutsuzluğa, başkalarına yabancılaşmaya neden olmaktadır. Bireylerin manevi paylaşımları, sosyalleşmesi, yüz yüze zaman geçirmeleri medya ve sosyal ağların yaygın kullanımıyla zayıflamıştır. Bireylerin, sanal dünyada vakit geçirmeleri yer ve zaman gibi önemli kavramları gerisinde bırakmıştır. Kimi zaman medya ve sosyal ağlar sadece sosyal yalnızlığı ortaya çıkarmamaktadır. Bunun etkisi olarak toplumun en küçük yapı taşı olan aileye ve aile ilişkilerine de olası zararlar vermektedir. Aile bireylerinin beraber zaman geçirmek yerine medya ve sosyal ağlarla meşgul olması, aile ilişkilerini zayıflatmasına, aile bireyleri arasında iletişim kopukluğuna neden olmasına sebep olmaktadır. Ailede oluşan bu kopukluk sosyal hayatı da etkilemiştir. Bu durum insani ilişkilere büyük oranda zarar vermiştir. Zedelenen ilişkileri Zaman ve mekân kavramlarının değersizleştirilmesi, içsel yalnızlığa bürünme ve sosyal yalnızlık olarak ifade edebiliriz.
Genel bir ifadeyle modern bireyin yapmakta olduğu davranışlar bilinçli olmamaktadır. Birey dijital medya ve sosyal ağların hayatında var oluşu itibariyle pratik bilgi edinme çabasına ve alışkanlığına bağlı olarak uyum göstermektedir. Fakat dijital medya ve sosyal ağların etkilediği olumsuz durumları görememektedir. Modern bireyin kendini diğer bireylerden teknolojinin etkisinden dolayı yalnız bırakması, sosyal hayata uyum noktasında geri planda bırakmıştır. Bundan ötürü bireyin yalnızlaşması ve başkalarına yabancılaşması kaçınılmaz olmuştur. Bununla beraber bireylerin temel ihtiyaçları olduğu kadar sosyalleşmeye de ihtiyaçları vardır. Bireylerin birbirleriyle sosyal temasta bulunmaları ve toplumsal hayata uyum göstermeleri gerekmektedir. Bunun için de bireylerin birbirleriyle verimli zaman geçirmesi, birbirine zaman ayırması, teknoloji ve sosyal ağ kullanımını minimum seviyeye indirmesi, unutulmaya yüz tutmuş değerlerin canlandırılması için iyileştirici bir çözüm olabilmektedir.