Bir yıl daha zorluklarla, sıkıntılarla dolu olmasına rağmen geçti. Yarınlara karşı umutlarımızı zayıflatıyor olmamıza rağmen yarınlara karşı umudumuzu korumalıyız. Şartlar ne kadar zor olsa da gelecek yıldan yani 2024 yılından umutluyuz.2023 yılında neler yaşadığımızı, hafızamızı biraz yokladığımızda ilk sırada hayat pahalılığı neticesinde fakirleşme, siyasete alet edilen bir hukuk, yerlerde sürüklenen insan hakları, gerileyen demokrasi, siyasallaşan İslam insanın zoruna gidiyor. İktidar uğruna uygulanan siyaset mühendisliği ile empoze edilen yeni sistem. Bu yeni düzende toplumsal değerler büyük yaralar almıştır. Geleceğimizi karartmaya başlayan Ekonomik ve Sosyal çürüme toplumda hızla büyüyor. Güven büyük oranda bitmiş noktaya gelmiştir. Piyasa istikrarsızlık yüzünden büyük bir güvensizlik hakim olmuştur. Bu yeni düzende işçi köylü esnafın alım gücü sıfırlanmıştır. İktidara yakın yandaş sermaye guruplarına ise tüm kaynaklar sunulmaya desteklenmeye devam ediyor. Büyük emeklerle yetişen ve geleceğimizi şekillendirecek umudumuz olan Genç beyinler İşsizlikten ekonomik zorluklardan, gelecek kaygısından göç etmek zorunda kalmışlardır. Oysa İşsizlik fakirlik bizim kaderimiz olmamalıydı. Kaynaklar silaha savaşa gitmemeliydi. Her sabah yeni ölümlerle uyanmamalıydık. Milyonluk bütçeler silaha harcayacağımıza eğitime sağlığa harcayabilseydik. Barış yerine savaşı gündemden kaldırabilmeliydik. Kardeşlik barış diyen siyasetçiler, Görevini yapan gazetecilerin hala cezaevlerinde olmasından hep beraber utansaydık. Belki o zaman demokrat olurduk, belki o zaman iyi bir insan iyi bir Müslüman olurduk. Kaynaklar çarçur edilmez iyi bir gelirimiz olurdu. Belki o zaman iyi günlerimiz olurdu. Her şeye rağmen umutlarımızı diri tutmalı mücadelemizi sürdürmeliyiz. Bir insan; ancak umutları ve hayalleri olduğu sürece yaşayabilir. Unutulmaması gereken bir şey var ki o da; hayat herkese istediğini verir. Biz hayattan ne istersek hayat bize onu verir. Demek ki kötü yönetilmeyi hak ediyoruz. C. Sıtkı Tarancı şiirindeki mısralarında geleceğe ait umut ve özlemlerini ne güzel dile getiriyor. Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.   Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Ah bu umutlar. Bu umutlarda olmasa nasıl insanlar yaşar. Victor Hugo söylediği çok güzel bir söz var. Diyor ki: “Yaşantımız, hayallerimizin ete kemiğe bürünmüş halidir.” İnsan ne düşünüyor ne hayal ediyorsa onu yaşıyor. Hayat herkese eşit mesafededir . Adnan yücel dizelerinde seslenir;     Saraylar Saltanatlar Çöker / Kan Susar Bir Gün / Zulüm Biter / Menekşeler De Açılır Üstümüzde / Leylaklar Da Güler / Bugünlerden Geriye / Bir Yarına Gidenler Kalır / Bir De Yarınlar İçin Direnenler” Sömürünün, talanın, yağmanın, açlığın, katliamların olmadığı bir dünya için her bireyin enerjisini kullanması gerekmez mi? İnsana yapılan haksızlıkların, Talanın insafsızlıkların, vicdansızlıkların son bulması için çabanın harcanması gerekmez mi? Her yeni yıl savaş, acı, hüsran, gözyaşı, sevinç, sevda, ümit, hasret, doğum ve ölümlerle geride bırakılır. Umarım yeni gelen ve gelecek olan tüm yeni yıllar, savaşlardan, acılardan, felaketlerden uzak, dünyamıza ve insanlığa huzur getirir.2024 yılı sevinç, neşe, barış, sevgi, dostluk, mutluluk getirmesi dileğiyle hepinizin yeni yılını kutlarım.