Bazı insanların senin hakkında ne düşündükleri değil, senin kendi hakkında ne düşündüğündür önemli olan. Zira, o insanlar seni çıkarlarına ne kadar uyuyorsan, o nispette değerlendirir ve o kadar severler.
Kıskançlık ve çekememezlik, kapkara ruhlarına sinmiştir onların. Seni çekememelerinin ana sebebi ise, asla senin gibi olamayacaklarını bilmeleridir. Bunu bil ve ona göre davran.
Geceleri başını yastığına tertemiz ve rahat bir vicdan ile bırakabiliyorsan, sen bu cihanın en değerli insanısındır. Çünkü, seni senden iyi bilen yoktur. Bırak, kıskançlık ve haset denizinde boğulsun riyakarlık ve fesat ehli.
Büzülecek ağız ve torbalarla, dedikodu meclisleriyle uğraşma; işine, önüne, kendine bak ve sadece vicdanınla karar ver, kararlarını da pratiğe dök.
Böyle yaparsan, mutlu, huzurlu, başı dik ve onurlu bir insan olursun. İnsanların bilinçli tavırlarının hayatına yön vermesine izin verirsen, işte o zaman hayatın çekilmez hale gelir; onların isteğine göre yaşar ve böylece sadece kendine zarar verirsin. Verme.
Öyle kötü zamanlar ki yaşadığın; sadece kurt değil koyun postunda olan, koyun bile kurdun postunda. Kimin eli kimin cebinde belli değil.
Riyakarlık, menfaatçilik, namertlik ve bilumum ahlaksızlığın prim yaptığı; ahlakın, dürüstlüğün, mertliğin ve tüm insani değerlerin ayaklar altına alındığı kötü zamanlar bu zamanlar.
Diren; özünle, sözünle, ilkeli ve dik duruşunla. Taviz verme, örnek teşkil etmeye hep devam et, hep iyi düşün, iyi davran ve iyi konuş.
Tek başına da kalsan, alay da edilsen, hakarete hatta ihanete bile uğrasan, hakikati savunmaya ve haykırmaya devam et. Böyle öğrendin, böyle yaşa. Ve hep böyle kal.
İnadına... İnadına baharda toprağa düşen ilk damla, baharda açan ilk gül ol. Ve hiç yorulma.
Sinekleri kovalamaktan vazgeç, bırak başında vızıldasınlar. Hiç kimse o sinekleri hatırlamayacak. Hatırlanacak olan senin onurlu ve örnek duruşun olacak. Tarih boyunca bu hep böyleydi ve hep böyle kalacak.