Uluslararası Suistimal Farkındalık Haftası'nda dile getirme kültürünün önemine dikkat çekildi
Uluslararası Suistimal Farkındalık Haftası'nda dile getirme kültürünün önemine dikkat çekildi
- SpeakHub Satış ve Müşteri Yönetimi Müdürü Begüm Akçal: - "Dile getirme kültürünü güçlendirmek için, öncelikle dile getirme kanallarının sadece etik ihlalleri değil, çalışanların fikir ve önerilerini de paylaşabileceği bir platform olduğu açıkça belirtilmelidir"
İSTANBUL (AA) - SpeakHub, Uluslararası Suistimal Farkındalık Haftası kapsamında organizasyonlarda dile getirme kültürünün önemine dikkati çekti.
SpeakHub'tan yapılan açıklamaya göre, bir organizasyonun değerlerini, kültürünü ve itibarını korumasının yanı sıra çalışan bağlılığını ve verimliliğini artırmasının en önemli araçlarından biri, şirketin "iç sesi" olarak tanımlanan dile getirme kültürü. Bu kültür, çalışanların ve diğer paydaşların sorunlarını, endişelerini ya da şahit oldukları etik dışı durumları güvenli bir şekilde paylaşabildiği bir ortamı ifade ediyor.
Araştırmalar, çalışanların sorunlarını iş arkadaşlarına anlatmaları durumunda performanslarının yüzde 10 düştüğünü, ancak bu sorunları yöneticileriyle paylaştıklarında performanslarının yüzde 15 arttığını gösteriyor. Bu sonuçlar, çalışanların seslerini duyurabilecekleri güvenli ve yapılandırılmış bir sistemin önemini açıkça ortaya koyuyor.
Dile getirme kültürü oluşturmak, sadece etik ihlalleri değil, aynı zamanda çalışanların fikir ve önerilerini de güvenle ifade edebileceği bir ortam yaratmayı içeriyor.
Dile getirme kültürünün başarılı bir şekilde oluşturulması ve sürdürülmesi için şu temel unsurlar öne çıkıyor:
"Çalışanlar, sorunlarını paylaşmadan önce yönetime duydukları güvenin tam olması gerektiğini hisseder. Güven ilişkisi, şirketin etik ilkelere olan bağlılığıyla yakından ilgilidir. Çalışanların dile getirme eğilimlerinin önündeki engeller belirlenmeli ve bu engellerin ortadan kaldırılması için etkili adımlar atılmalıdır. Dile getirme kanallarının bağımsız kuruluşlar tarafından yönetilmesi, bilgi gizliliği ve güven konusundaki kaygıları azaltarak katılımı artırır."
- "İletilen tüm bildirimlere geri dönüş yapılmalı ve süreç şeffaf bir şekilde yürütülmelidir"
Açıklamada görüşlerine yer verilen SpeakHub Satış ve Müşteri Yönetimi Müdürü Begüm Akçal, etkin bir dile getirme kültürü oluşturmak için organizasyonların önce mevcut durumlarını analiz etmesi gerektiğini belirterek, "Bu analizde çalışanların şirket yönetimine duyduğu güven, etik değerlere bakışı ve önceki yaşanmışlıklar dikkatle incelenmeli" ifadelerini kullandı.
Bu sürecin bağımsız bir hizmet sağlayıcı tarafından yürütülmesinin güven kazandıracağını aktaran Akçal, bu hizmet sağlayıcılar sadece çalışanlar için değil, tedarikçiler, acenteler ve bayi ağı gibi diğer paydaşlar için de güvenli bir iletişim noktası oluşturması gerektiğini kaydetti.
Akçal, "Dile getirme kültürünü güçlendirmek için, öncelikle dile getirme kanallarının sadece etik ihlalleri değil, çalışanların fikir ve önerilerini de paylaşabileceği bir platform olduğu açıkça belirtilmelidir. Ayrıca, bildirimlerin standartlara uygun şekilde gizlilik içinde alınması, takip edilmesi ve sonuçlandırılması sağlanmalı, iletilen tüm bildirimlere geri dönüş yapılmalı ve süreç şeffaf bir şekilde yürütülmelidir."
- Uluslararası Suistimal Farkındalık Haftası'nın önemi
İşletmelerdeki suistimal sorununa dikkati çekmek amacıyla, 18–24 Kasım'da ACFE tarafından düzenlenen Uluslararası Suistimal Farkındalık Haftası, organizasyonların etik değerlere olan bağlılıklarını yeniden gözden geçirmeleri, çalışanlarıyla olan güven ilişkisini güçlendirmeleri ve dile getirme kültürünü etkinleştirmek için bir fırsat sunuyor.
Güvenilir bir dile getirme kültürü, yalnızca etik ihlalleri önlemekle kalmıyor, aynı zamanda şirketin uzun vadeli başarısına da katkıda bulunuyor ve itibarını güçlendiriyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.