Siirt Milletvekili Sarıtaş: "Kayıp Çocuklar Konusunda Şeffaflık Yok"

Siirt 03.10.2024 - 21:31, Güncelleme: 03.10.2024 - 21:31 1104 kez okundu.
 

Siirt Milletvekili Sarıtaş: "Kayıp Çocuklar Konusunda Şeffaflık Yok"

DEM Parti Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, Kayıp Çocuklar ve İstismar Üzerine Meclis Konuşması Yaptı.
DEM Parti Siirt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda Türkiye’nin kayıp çocuklar ve çocuk istismarı meseleleri ile ilgili konuşma yaptı. Sarıtaş, hükümeti sert bir dille eleştirerek, mevcut politikaların çocukları koruma noktasında yetersiz olduğunu ileri sürdü. Sarıtaş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bu kürsüden bugüne kadar yüzlerce vekilin defalarca kullandığı şu cümle size çok tanıdık gelecektir: Çocuklar bizim geleceğimizdir. Hayır, çocuklar geleceğimiz değildir; çocuklar bugünün, yani şimdinin hak sahipleridir. Onları koruyucu tedbirler almak, burada bulunan her birimizin, öncelikle de yetkililerin en asli görevidir. Ancak kayıp çocuklardan, istismar edilen ve öldürülen çocuklara kadar, mevcut politikalar söz konusu tedbirleri alma konusunda standartların çok altında olduğumuzu gösteriyor. Peki, bu umarsızlığın ve boşvermişliğin nedeni nedir? Elbette ki başlıca nedenleri şeffaflığın olmaması ve etkili politikaların üretilmemesi. Çocuklar neden kayboldu; soralım, araştıralım diyoruz, iktidar blokunun oylarıyla reddediliyor. Kayıp çocuklarla ilgili yargı süreci ne aşamada diye soruyoruz, yine iktidar blokunun oylarıyla reddediliyor. Çok uzağa gitmeyelim, en yakın örneğe bakalım. Bütün Türkiye’yi sarsan Narin Güran cinayeti hâlâ açıklığa kavuşmuş değil. Bu konuya dair neredeyse herkes söz söyledi ama iş icraata gelince yine aynı sonuçla karşılaşıyoruz. Muhalefetin araştırılsın dediği bu cinayet de yine iktidar blokunun oylarıyla reddediliyor. Buradan soruyorum iktidar vekillerine: Gerçekten reddetme gerekçeniz nedir? Bu cinayetin aydınlatılmasını ve araştırılmasını neden istemiyorsunuz? Şimdi gelelim Türkiye’deki kayıp çocuklar meselesinin en vahim tarafına. Türkiye İstatistik Kurumu, 2016 yılından bu yana kayıp çocuklara ilişkin veri paylaşmıyor. Açıklanan son veriye göre, 2008-2016 arasında toplam 104 bin 531 çocuk kayboldu. Aradan geçen sekiz yıl içinde kaç çocuğun kaybolduğunun yanı sıra kayıp çocukların kaçının bulunup bulunmadığı da belirsiz. Veriniz var da saklıyorsanız, ya kamuoyuna hesap verebilir olmak istemiyorsunuz ya da bu konuda etkili politikaları hayata geçiremediğinizin açığa çıkmasını istemiyorsunuz demektir. Üçüncü seçenek olarak da gerçekten çocuklar umurunuzda değildir. Pratiklerinize bakılırsa son seçenek daha gerçekçi gibi. Bu konunun daha vahim tarafı da ne yazık ki çocuk cinayetleri. FİSA Çocuk Hakları Merkezi’nin yalnızca medyada yer alan haberleri tarayarak elde ettiği bilgilere göre, 2022 yılından bu yana en az 133 çocuk ev içi şiddet sonucu, çocuk cinayetlerinde veya şüpheli ölümler nedeniyle hayatını kaybetti. Yine aynı kurumun 2024 Ocak-Haziran ayını kapsayan 'Çocuğun Yaşam Hakkı' raporu ise yalnızca altı ay içinde 343 çocuğun 'önlenebilir sebeplerden' hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Bu şu anlama geliyor: 343 çocuk, yeterli önlem alınsaydı, çocuklar korunabilseydi, doğru politikalar yürütülseydi şu anda hayatta olabilirdi. Bu tablo Kürt illerinde yine daha farklı tabi. Nasıl mı? Panzerin altında kalan Yahya’ya, havan mermisiyle parçalanan Ceylan’a, çatışma arasında kalan Mizgin’e, mayına basan Erdal’a, Roboski’de bombalanan 19 çocuğa, yataklarında uyurken evlerine giren zırhlı araçla öldürülen Furkan ile Muhammed’e ve 12 yaşında 13 kurşunla öldürülen Uğur’a bakınca tablonun farkını görmüş olursunuz. Değerli arkadaşlar, çocuk ölümleri ve kaybedilen çocuklarla ilgili yeterli koruyucu tedbirler alamayan bu iktidar, çocukların cinsel istismara maruz bırakılması konusunda yeteri kadar tedbir alabildi mi? Maalesef buna da cevabımız hayır. Ensar Vakfı, MESEM, tarikatlar ve daha nice örneğe bakıldığında, hayır cevabının detaylarını da görmüş oluyoruz. Maalesef ülkedeki her olumsuz mesele gibi cinsel istismara maruz bırakılan çocukların sayılarında da geçtiğimiz yıllara göre gözle görülür bir artış oluyor. Bu ülkedeki kayıp çocuklarla, öldürülen çocuklarla ve cinsel istismara maruz bırakılan çocuklarla ilgili bilip de söylemediğiniz neler var? Bütün bu konularda yeterli tedbirleri neden almıyorsunuz? Bunlara verecek cevabınız yok, biliyoruz. Bizler artık çocuklar ölmediğinde, kaybolmadığında ve istismara maruz kalmadığında ikna olacağız.” (Haber Merkezi)
DEM Parti Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, Kayıp Çocuklar ve İstismar Üzerine Meclis Konuşması Yaptı.

DEM Parti Siirt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda Türkiye’nin kayıp çocuklar ve çocuk istismarı meseleleri ile ilgili konuşma yaptı. Sarıtaş, hükümeti sert bir dille eleştirerek, mevcut politikaların çocukları koruma noktasında yetersiz olduğunu ileri sürdü.

Sarıtaş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bu kürsüden bugüne kadar yüzlerce vekilin defalarca kullandığı şu cümle size çok tanıdık gelecektir: Çocuklar bizim geleceğimizdir. Hayır, çocuklar geleceğimiz değildir; çocuklar bugünün, yani şimdinin hak sahipleridir. Onları koruyucu tedbirler almak, burada bulunan her birimizin, öncelikle de yetkililerin en asli görevidir. Ancak kayıp çocuklardan, istismar edilen ve öldürülen çocuklara kadar, mevcut politikalar söz konusu tedbirleri alma konusunda standartların çok altında olduğumuzu gösteriyor.

Peki, bu umarsızlığın ve boşvermişliğin nedeni nedir? Elbette ki başlıca nedenleri şeffaflığın olmaması ve etkili politikaların üretilmemesi. Çocuklar neden kayboldu; soralım, araştıralım diyoruz, iktidar blokunun oylarıyla reddediliyor. Kayıp çocuklarla ilgili yargı süreci ne aşamada diye soruyoruz, yine iktidar blokunun oylarıyla reddediliyor. Çok uzağa gitmeyelim, en yakın örneğe bakalım. Bütün Türkiye’yi sarsan Narin Güran cinayeti hâlâ açıklığa kavuşmuş değil. Bu konuya dair neredeyse herkes söz söyledi ama iş icraata gelince yine aynı sonuçla karşılaşıyoruz. Muhalefetin araştırılsın dediği bu cinayet de yine iktidar blokunun oylarıyla reddediliyor. Buradan soruyorum iktidar vekillerine: Gerçekten reddetme gerekçeniz nedir? Bu cinayetin aydınlatılmasını ve araştırılmasını neden istemiyorsunuz?

Şimdi gelelim Türkiye’deki kayıp çocuklar meselesinin en vahim tarafına. Türkiye İstatistik Kurumu, 2016 yılından bu yana kayıp çocuklara ilişkin veri paylaşmıyor. Açıklanan son veriye göre, 2008-2016 arasında toplam 104 bin 531 çocuk kayboldu. Aradan geçen sekiz yıl içinde kaç çocuğun kaybolduğunun yanı sıra kayıp çocukların kaçının bulunup bulunmadığı da belirsiz. Veriniz var da saklıyorsanız, ya kamuoyuna hesap verebilir olmak istemiyorsunuz ya da bu konuda etkili politikaları hayata geçiremediğinizin açığa çıkmasını istemiyorsunuz demektir. Üçüncü seçenek olarak da gerçekten çocuklar umurunuzda değildir. Pratiklerinize bakılırsa son seçenek daha gerçekçi gibi.

Bu konunun daha vahim tarafı da ne yazık ki çocuk cinayetleri. FİSA Çocuk Hakları Merkezi’nin yalnızca medyada yer alan haberleri tarayarak elde ettiği bilgilere göre, 2022 yılından bu yana en az 133 çocuk ev içi şiddet sonucu, çocuk cinayetlerinde veya şüpheli ölümler nedeniyle hayatını kaybetti. Yine aynı kurumun 2024 Ocak-Haziran ayını kapsayan 'Çocuğun Yaşam Hakkı' raporu ise yalnızca altı ay içinde 343 çocuğun 'önlenebilir sebeplerden' hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Bu şu anlama geliyor: 343 çocuk, yeterli önlem alınsaydı, çocuklar korunabilseydi, doğru politikalar yürütülseydi şu anda hayatta olabilirdi.

Bu tablo Kürt illerinde yine daha farklı tabi. Nasıl mı? Panzerin altında kalan Yahya’ya, havan mermisiyle parçalanan Ceylan’a, çatışma arasında kalan Mizgin’e, mayına basan Erdal’a, Roboski’de bombalanan 19 çocuğa, yataklarında uyurken evlerine giren zırhlı araçla öldürülen Furkan ile Muhammed’e ve 12 yaşında 13 kurşunla öldürülen Uğur’a bakınca tablonun farkını görmüş olursunuz.

Değerli arkadaşlar, çocuk ölümleri ve kaybedilen çocuklarla ilgili yeterli koruyucu tedbirler alamayan bu iktidar, çocukların cinsel istismara maruz bırakılması konusunda yeteri kadar tedbir alabildi mi? Maalesef buna da cevabımız hayır. Ensar Vakfı, MESEM, tarikatlar ve daha nice örneğe bakıldığında, hayır cevabının detaylarını da görmüş oluyoruz. Maalesef ülkedeki her olumsuz mesele gibi cinsel istismara maruz bırakılan çocukların sayılarında da geçtiğimiz yıllara göre gözle görülür bir artış oluyor.

Bu ülkedeki kayıp çocuklarla, öldürülen çocuklarla ve cinsel istismara maruz bırakılan çocuklarla ilgili bilip de söylemediğiniz neler var? Bütün bu konularda yeterli tedbirleri neden almıyorsunuz? Bunlara verecek cevabınız yok, biliyoruz. Bizler artık çocuklar ölmediğinde, kaybolmadığında ve istismara maruz kalmadığında ikna olacağız.”

(Haber Merkezi)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kurtalangazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.